Çimen Ülkesinin Suçlularının Yakalanması

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 14/06/09 exp : 27573

Görev bu başlık altında yapılacaktır...

Sonunda görev geldiği için çok heyecanlanmıştı. Çatılarda zıplayarak Konoha'nın çıkışına ilerledi. Diğerleriyle orada buluşacaklardı. Takım arkadaşlarının kim olduğunu bilmiyordu. Aslında görev kağıdında yazıyordu, ama heyecandan bakmayı unutmuştu. Nede olsa onlarla buluşacaktı. Konoha'nın ana kapısına vardığında yavaşladı. Sokağa atladı ve yürüyerek bir ev büyüklüğündeki kapılardan birine yaslandı. İlk o gelmiş olmalıydı. Kendisinden başka bir ninja göremiyordu. Ceplerinden parmak kısımları kesik olan eldivenini çıkarıp giydi. Biraz gergin olsa da kafasını dağıtmak için başka şeyler düşünmeye başladı.

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 83 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 18263

Çoğu zamanki gibi yavaş adımlarla yürürken elleri yine ceplerinde,sırtı yine hafif kamburdu.Bacağına bağlı ve içinde teçhizatları bulunan minik çanta o adım attıkça sarsılıyor ve metal sesleri duyuluyordu,oysa onları bu kez sabitlediğine -eh pek emin değildi ama umrunda da değildi zaten.Bu tür *minik* şeyleri kafasına takmamayı uzun zaman önce öğrenmişti..

Gözleri bezgin bir ifadeyle karşıya bakıyorken gideceği görevi düşünüyordu.A rank bir görev olduğu için üç kişilik bir takım halinde gideceklerdi.Görev kağıdında yazan takımın ise pek iç açıcı olduğu söylenemezdi.Mezarlıktaki *muhteşem ekip* yeniden buluşuyordu.Ama en azından güçlü olduğuna inandığı kişilerle göreve çıkması onu bir nebze rahatlatmıştı.Kızın kendinden emin tavırları ve -ormanda gördüğü üzere- ninjalık hisleri ona inanmasına yetmişti.Shanks ise zaten bir jounindi.Kendinden üst rütbeli biriye zaten güvenirdi.Bu sebeple bir problem yoktu.Düşünceleri arasında kapıya ulaştığında kızın çoktan oraya gelmiş ve gereksiz bir heyecanla beklediğini gördü.Onun gibi *dinamik ruhlu* birinden başka birşeyde beklemiyordu zaten.Yavaşça yürüyüp girişteki -kapının solunda bulunan- nöbetçi kulübesinin duvarına yaslandı ve ellerini başının arkasına alarak gözlerini kapadı.Jounin geldiğinde zaten çıkan gürültüden gitmeleri gerektiğini anlayacaktı.Şimdi biraz gözlerini kapatıp zihnini temizlemeye ihtiyacı vardı.

Sonunda uzun zamandır beklediği A Rank görev gelmişti. Yeniden bir maceraya atılmak ve onun verdiği güzel his... Shanks için bambaşka bir histi o. Göreve katıldığı ekip ise mezarlıktaki isimler olduğu için uyumsuzluk çıkmasından korkuyordu. Yine de Chuunin olmayı başarıp da gerçek bir görevde nasıl davranacağını bilmeyen bir ninja olacağını sanmadığı için biraz daha rahattı.Shuusui'yi aldığını kontrol edip sakince evinden çıktı. Gizlice yaklaşmadan normal biri gibi yanlarına gitmeye karar verdi.

Konoha sokaklarını sakince geçiyordu. Sanki onları uğurlarcasına sokaktaki herkes onun bu saatte nereye gittiğini sorup görevinde başarılar diliyordu. Oysa bu başarı dileklerini kabul edip fazla oyalanmadan yoluna devam ediyordu. Sonunda kapılara ulaştığında diğerlerinin sırtlarını Konohaya dönüp ileri doğru baktığını gördü. Sakince yaklaşıp "Sanırım hazırsınız. Ve takım halinde çalışmayı biliyorsunuz." dedi ve negatif bir yanıt almadığı için "Öyleyse yola çıkalım." diyerek ilerlemeye devam etti.

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 14/06/09 exp : 27573

Takım sonunda bir araya gelmeyi başarmıştı.En son gelen Shanks ile tamamlanan takımın lideri Shanks olacaktı.gerek tecrübesi gerekse yetenekleriyle Lider olabilecek kapasiteye sahipti.Takım Köyden ayrılırken Harita yordamıyla yönlerini bulacaklardı.Gittikleri yerde karşılaşacakları suçlular sürekli olarak Ateş ülkesine akın ettikleri için hızlı olmalıydılar.Bu görev Konoha için oldukça önemliydi savaştan sonraki ilk ciddi görevdi bu ve başarıyla tamamlanması gerekliydi.

Rp out: Şimdi görev yerine gideceksiniz Görev yerine varana kadar konuşmalarla geçecek bu bölüm Shanks tarafından 2 defa 11 ve üzeri zar atıldığında sınıra varacaksınız...

Uzunca bir süredir yürüyorlardı. Aralarında derin bir sessizlik vardı. En azından Mekato ve Izumi arasında. Dün yaşanan olaydan sonra söylenecek bir şey bulamıyordu. Susacaktı zaten. Izumi'nin konuşmaya hakkı yoktu. En azından öyle düşünüyordu. Kendisi ise normal haline nasıl döndüğünü de hatırlamıyordu. Sabah kalktığında derisi eski haline dönmüştü. Gözlerinin altındaki siyahlıkta gitmişti ama bir kaç pul duruyordu. Uzaktan farkedilmiyorlardı zaten, onun için bir sorun yoktu. Sadece bu sıcak havada yürümeye devam ediyordu. Hiç bir şey söylemeden sadece yürümek canını sıkmıştı. Sessizliği bozup Akaoni'ye "Ne kadar kaldı?" uflayan bir sesle. Söylediğinin çocukça olduğunu biliyordu ama bu derin sessizliği bozmalıydı. Yoksa sıkıntıdan patlayacaktı...

Rp Out: Fazla uzun olmadı ama idare edelim artık ^^

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 83 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 18263

Uzun bir süredir yürümekteydiler.Sıcak hava ve sürekli hareket halinde olmaları onu oldukça yormuştu.En ufak bir yel kırıntısı bile olmadığından nasıl serinleyebileceği hakkında da bir fikri yoktu.Görevde olduğu için ve resmi olması gerektiğinden dolayı ellerini ceplerine sokup her zamanki yürüyüş pozisyonunu alamıyordu.Yapabilseydi belki biraz daha rahat olabilirdi.Ancak elden gelen birşey yoktu..Yine de düşünceleri onu fiziksel durumundan biraz kurtarıyor gibiydi.Ama düşünceleri de pek iç açıcı değildi.Hala dünün etkisinden kurtaramamıştı kendisini.Ne halt yemeye kendini zayıf göstermişti ki.Daha önceki tecrübelerinden bunu yapmaması gerektiğini biliyordu ama yinede tutamamıştı işte kendini.Ve 4 sene sonunda bu bir ilk sayılabilirdi.Yine de bir işe yaramamıştı.Yine eski haline dönmüştü eninde sonunda.Farklı birşey olmamıştı.Tek fark artık Mekato'nun birkaç hafta önce kendine verdiği insanlar arasına geri döneceğim sözünden caymasıydı.O kendi halinden mutluydu,ve öyle olmaya da devam edecekti..

"Yolun uzunluğunu düşünürsek ancak üçte birini bitirmişizdir. Hem zaten sınırdan girenlerle iç kesimde de karşılaşma şansımız var." Yolun başından beri Shuusui'yi hazırda tutuyor ama belli etmiyordu. Ani bir saldırı durumunda bu Chuuninleri koruması bile gerekebilirdi. Yine de onlara belli etmeden her zamanki umursamaz ve çılgın haliyle ilerliyordu. Bu yolculuğun başından beri sessizdiler. Mekato'nun rahat yürüyemediği için iyi olmadığı açıktı. Sonunda onun görev öncesi biraz rahatlaması gerektiğini düşünüp "Hey Mekato-kun! İstersen biraz daha rahat olabilirsin." dedi ve yine sessizliğe döndü. Zaten birkaç dakika sonra yeterince rahatsız durumlara girebilirdi. Izumi ise kendi dünyasındaydı adeta. Sadece yolu sormuş, başka hiçbirşey yapmamıştı. Şu an için sessizlikten yana olduğu için Shanks de onun gibi yapıyordu. Yürümeye devam ettiler...

Not: Bu da biraz kısa ama neyse

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 268 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 33674

'Akaoni Shanks' üyesi bu işi tamamladı : Zar atmak

'20lik Zar' : 1

Üçte birimi? Bu kadar uzun süredemi? Tekrar büyük bir iç çekti ve kendi haline daldı. Hava çok sıcaktı. Bu onun canını cidden sıkıyordu. Şakak kısımlarından akan bir kaç damla ter, yanağındaki pullarına kadar varmıştı. Hafifçe onları sildi. O pullar eline tekrar değdiğinde ise biraz irkilmişti. Çünkü onlara dokununca bir şey hissetmiyordu yanağında. Bayağı sertlerdi, ondan olabilir diye düşünüyordu. Daha sonra ise eldivenli ellerini ince ve beyaz paltosunun cebine attı. Neden bu paltoyu da yanına almıştı ki? Ondan nedense hiç ayrılamıyordu. Sadece yürüyüşlerinde onu çıkartıyordu. Ama önemli bir olayda hep yanında olsun isterdi. Jounin'in Mekato'ya bir kaç söz söylediğini duyunca göz ucuyla Mekato'ya baktı. Onda bir değişim kırıntısı görmeyi umuyordu. Ondan çok kolay vazgeçmeyi istemiyordu...

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 83 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 18263

Akaoni'nin konuşmasından sonra ister istemez kendini biraz gevşeterek ellerini ceplerine soktu ve sırtını hafifçe kamburlaştırarak normal yürüyüş şeklini aldı.Bu kesinlikle daha kolay ve rahattı onun için.Yolun gerisinde kendini kasmadan yürüyebileceği için rahatlamıştı.Bir süre daha yürüdüler.Bu sırada Mekato birkaç saniyeliğine de olsa kendine baktığını hissetmiş ve görmüştü.Ama bunu umursadığını pek söyleyemezdi.Ona karşı kendi kendine bir sempati geliştirse de dün yeniden kimseye güvenemeyeceğini anlamıştı.Çünkü ne zaman birilerine güvenmeyi denese karşıdakini kaybediyordu.Ve birilerini kaybetmekten korkuyordu.4 yıl önce korkmaya başlamıştı..

RP Out: En kısa benimki oldu xD Gomennesai xD

Shanks için yol fazla önemli değildi. Uzun yollara dayanıklı bir yapısı vardı; Ancak sıcağa dayanamıyordu. Adeta eriyip yok oluyordu.Diğer ikisine baktığında Izumi'nin aniden irkildiğini fark etti. Sadece yanağındaki teri silmek? Bu pek anormal bir durum değildi. Garip birşey oluyordu, bundan emindi. ancak henüz ne olduğunu anlayabilmiş değildi. "Izumi neden irkildin? Bir sorun mu var?" demekten kendini alamadı. Astları ve hatta görevde bile olsa insanlarla ilgisiz kalamıyordu. "Zaten gerçek bir lider aşırıya kaçmadan ilgilenebilendir." Büyükbabasının bu sözünü Chuunin olduğu günden beri hatırlıyordu. Geçmişe gitmiş gibiydi. Aniden aklını başına topladı. Bir görevdeydi ve bu, her an saldırılara hazırlıklı olmasını gerektiriyordu. Sakince ilerliyorlarken güneş onlara işkence edercesine havayı ısıtmış gibiydi. Shanks yine de en küçük farklılık göstermeden ilerliyodu. Bu yolun uzunluğu bir yana artık hava Konoha ve çevresindeki en sıcak halini aldığı için dayanılmaz bir hale geliyordu.

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 268 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 33674

'Akaoni Shanks' üyesi bu işi tamamladı : Zar atmak

'20lik Zar' : 13

Ona sorulan soru karşısında ise biraz daha tedirgin olmuştu. "Yok, yok birşey, Akaoni-san. Sadece terim fazla soğukmuş..." dedi. Daha iyi bir şey bulamamıştı. Akaoni-san'ın öğrenmesini istemiyordu. Mekato ise zaten biliyordu, ama durumun önemi hakkında hiç bir şey bilmiyordu. Bunları söylerken tekrar göz ucuyla Mekato'ya baktı. Rahatlamış ve normal görünüyordu. Ama hala eski, az da olsa umutla bakan gözlerinden eser yoktu. "Daha erken nede olsa." diye düşündü ve tekrar önüne bakmaya devam etti. Hafifçe esen yel onları bu cehennem sıcağından kurtarır gibiydi. Yüzünde oluşan sinsi ve çocuksu bir gülüşle havanın saçları kaldırmasına izin verdi. Uzun süreden sonra ilk kez kendini bu kadar iyi hissetmişti. Ellerini cebinden çıkararak başının arkasına aldı ve göğe doğru baktı. Bulutsuz, masmav gökyüzü, serin esen bir rüzgar, görev aşkı... Daha başka ne isteyebilirdi ki? Sessizce yürüyüşüne devam etti...

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 83 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 18263

Yavaş ve hafif bir yel esmeye başlamıştı sanki onları bu sıcaktan kurtarmak istercesine.Oldukça rahatlatıcıydı.Gözlerini hafifçe kapatıp kendini rüzgara bırakmak istedi her zamanki gibi.Ayakları onu nereye götürürse oraya gitmeyi istedi yine.Ama şuan bir görev üzerindeydi ve ciddileşmesi gerekiyordu.Başını hafifçe sağa sola salladı ve kafasını toparlamayı denedi.Birkaç saniyenin ardından az önceki ciddiliğini yeniden kazanabilmişti.Ama düşünceler hala beynini yemekteydi.Aklında sıraya koyması gereken onlarca şey vardı ama yapamıyordu işte.Normalde böyle uzun yürüyüşler onun rahatlamasının en güzel yoluydu ama rahatlayamıyordu.Düşünceleriyle başa çıkamıyordu.Hatıraları,anıları,yaşadıkları üstüste binip onu boğuyordu.Her zaman boynuna sarılı olan sargı bezi ise onu sıkmaya başlamıştı.Yine de çıkarmamalıydı onu.Daha önce onu çıkarınca kendini kontrol edemediği zamanı hatırladı.O zamandan beri duş alırken bile ellememişti sargı bezine.Uyurken,görevlerde,normal hayatında dikkat eden biri onun neden her zaman orada olduğunu sorabilirdi.Ama kimse bu kadar minik ayrıntılara dikkat etmezdi.Ve bu onun açısından daha iyiydi..Hatıraları baskın çıkıp zihnini ele geçirirken yaşadıkları önünden film kareleri gibi geçmekteydi.Çocukluğu,neşesi,heyecanı,akademi..İlk genin olduğu zaman,Minami-Sensei,Ryouhei.Hepsini hala dolu dolu hatırlıyordu.Ama yavaş yavaş onların kaybolmaya başladığını hissetmeye başlamıştı günden güne.Ayrıntılar solup sadece kabataslakları kalıyordu.Akademideki arkadaşlarının yüzlerini hatırlamıyordu,Minami-Sensei'i de,Ryouhei'i de.Her zaman böyle olurdu.Bir süre sonra hatıralarının keskinliği azalmaya başlardı.Ve Yukio,onun müthiş gülümsemesini bile tam olarak hatırlayamıyordu artık.Ama bu kez birşeyler farklıydı.Yukio ona uzak geliyordu,her zamankinden daha uzak,daha yabancı..Neden olduğu hakkında en ufak fikri yoktu.Dört yıl önce ne ise,hala o olmalıydı Yukio,ama bir şekilde daha uzaktı ona artık.Nasıl olabilirdi ki bu?Kendini çıkarmalıydı bu boşluktan.Yoksa kendi sorularıyla kendini yiyip bitirecekti.Düşüncelerinden sıyrılmaya çalışırken gerçek dünyada hala tekdüze yürümeye devam etmekteydi..

"Hmm... demek öyle." Izumi' nin cevabı onu pek de tatmin etmemişti. Yine de fazla üstüne gitmenin ne yeri ne zamanıydı. Artık doğa biraz da onların yanında olmak istiyordu sanki. Hafif bir rüzgar sıcağı alıp götürüyor, onlara yürümek için ideal bir sıcaklık yaratıyordu. Bu arada elindeki haritaya bir kez daha göz atan Shanks "Hey sanırım gerçekten iyi bir ilerleme kaydettik. Şu tepeyi geçince yolun.çoğunu gelmiş olacağız." dedi ve sakince haritayı çıkardığı gibi toplayıp kemerine astı. Aslında şu anki görüntüsü bir ninjadan çok bir korsan gibiydi. Yürüyüşü bile kendine has bir asilik barındırıyordu. Aklı ise artık sadece göreve odaklanmıştı sanki. Nerede bu ninjalar? Neden özellikle bu ülkeye daha çok geliyorlar? Sanki savaş isteyen biri var ve bu ninjaları boş vaatlerle bu ülkeye gönderiyor gibiydi. Eskiye göre kaçaklar bu ülkeyi daha fazla tercih ediyordu zaten. Ancak bu ne köylein güç dengesiyle ilgiliydi; ne de ülkelerle. Shanks' e göre bu sadece varlığından şüphelenilen bir örgütlle ilgiliydi. Ancak ellerindeki herşey söylentilerden fazla değildi. Uchiha Zanshi'nin yaptığı birşeyler vardı ama neydi. Yine fazla düşünmüştü ve düşünceller havadaki rüzgar onları azar azar götürmüş gibi yine kaybolmuştu. Şimdi sadece kızgın güneşin ve ona karşı çıkarcasına havayı seiinleten bir rüzgarın eşliğinde ilerleyen üç ninja kalmıştı.

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 268 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 33674

'Akaoni Shanks' üyesi bu işi tamamladı : Zar atmak

'20lik Zar' : 12

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 182 Kayıt tarihi : 14/06/09 exp : 27573

Güneşin keskin ışıklarının toprağı suladığı yerde yaşamın kırıntısı kalmamıştı.Etraftaki varolamamış canlılık ve rüzgarın olmayan sesi burayı oldukça ıssız yapmıştı.Çalıların gözyaşıymışçasına dağlarlarda durdukları yerler Tanrıya isyan edercesine kan kusuyorlardı.Ovayı Yaran nehir ise güneşin vahşetiyle kırmızıya boyanmıştı...

Vadinin üzerinden köprüyü gören üçlü bu bölgede hiçbir yaşam belirtisi olmadığını farkettiler.bu yüzden suçlular bu bölgeyi Ateş Ülkesi girmek için kullanıyor olmalıydılar.Ancak şuan etrafta kimse görünmüyordu.büyük ihtimalle gece gerçekleşen kaçış sistemi gündüzleri duruyordu.shanks güneşin batmaya başladığını görünce yakında suçluların ateş ülkesine akın edeceklerini anladı.Bu fazla engebeli olmayan arazide geceleyin kaçmak her zaman en iyi seçeneklerden biridir.

Rp Out:Bir hazırlık rpsi yapın.Neler yapacağınızı ve tam staratejinizi geliştirin sonra başlayacağız...

Akaoni'nin cevabından sonra biraz rahatlamıştı. Hafiften esen yel ile birlikte yürüyorlardı. Fazla bir şey düşünmeden sadece önüne bakıyordu. Tepeye iyice yaklaşmıştılar. Sonunda görevin yürüme kısmı bittiği için mutluydu. Tepeye çıkmaya başladılar. Biraz yorulduğunu hissediyordu ama bu o kadar sorun değildi. Hafifçe uflayıp puflayarak tepenin üstüne varmıştı. Tepeden aşşağı baktıklarında, karşılarında uzanan bir ova gördüler. Etrafta bazı yerde büyük çalılar vardı. Geri kalan yerler ise boştu. İleride ise bir nehir ve bir körpü vardı. Izumi tekrar etrafına bakındı. Saklanacak hiç bir yer yoktu. Yavaş yavaş güneş batıyordu. Hazırlıksız olmamalıydılar. Izumi aralarındaki sessizliği bozarak düşünceli görünen Shanks'a "Bir plan yapmalıyız. Geldiklerinde hazır olmamız lazım." dedi.

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 83 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 18263

Görevin yürüme kısmı bittiğinde Mekato'da yorulduğunu hissetmişti.Normalde çok uzun yürüyüşlere çıksa bu yürüyüş onun için bile oldukça zor olmuştu.Ancak son kısımlarda esen hafif rüzgar onlara biraz yardım edebilmişti.Onun dışında doğa tamamen onlara karşıydı..

Tepeye vardıklarında yürüme şeklini bozmadan biraz ileriye gidip alanı taradı.Engebeli olmasında rağmen saklanabilecek yada ciddi bir taktik dövüşü yapabilecek alan yoktu.Bir arena dövüşü gibi olacaktı.Karşıdaki nehir ve köprüler dikkatini çekti.Eğer adamları köprüde savaşmaya zorlarlarsa çok rahatça dövüşebilirlerdi.Ayrıca Suiton jutsuları için kendine büyük bir avantaj sağlamış olurdu.Diğerlerinin yanına dönerek konuşmalarına ortak oldu.Kızın dediklerinden sonra hafif,ama gür bir sesle konuşmaya başladı.Normalde sesi böyle olmasa da görev yada o tür resmi işlerde bu sesini kullanırdı.Ve aynı zamanda görevlerde bir konuşma sıkıntısı çekmezdi.Çekmesine gerek yoktu,çünkü orada herkez resmiydi.Düşüncelerini toparlayıp konuşmaya başladı;"Bence ovayı hızlıca katetmeli ve köprü civarlarında saklanmalıyız.Haydutlar köprüye çıktıklarında ani bir saldırı yapabiliriz.Ayrıca köprü üzerinde olmaları bizim için çok büyük avantaj olabililr.Ben Suiton jutsularımı çok daha etkili kullanabilirim,köprüyü bir şekilde infilak ettirebilirsek karşıya çok büyük bir zarar vermiş oluruz.."

Mekato'nun planı gerçekten akıllıcaydı.Sakince bölgeyi analiz ediyordu. Kafasının içinde küçük bir dövüş simülasyonu yapar gibi neyin nerede ve nasıl olacağını hesaplıyordu. Mekato için en iyi yer köprüydü çünkü Suiton'a olanak sağlıyordu. Izumi için en iyi yer ovaydı ancak eğer köprünün altına geçip köprüyü yok edebilirse Mekato sayesinde çok iyi bir saldırı ve savunma güçleri olacaktı. Onun için pek fark olmazdı çünkü Raiton ve Fuuton heryerdeydi. Birkaç dakika sonra küçük bir savaş planı oluşmuştu. Chuuninleri yanına çağırdı ve planı anlatmaya başladı. "Mekato ve ben köprünün yanında gizleneceğiz. Eğer kaçaklar köprüden geçerse -ki geçeceklerine eminim- ortaya çıkıp onlarla dövüşe başlayacağız. Izumi sen köprünün alt çaprazında durup işaret bekleyeceksin. İşaretimle köprüyü iki ucundan yıkmaya başlayacağız. Bu arada Mekato da bize bir savunma sağlayabilir. Bu şekilde suyun avantajıyla Mekato tam güç saldıracak. Biz de köprüden kurtulabilen olursa onları halledip Mekato'ya sudaki savaşında destek vermeye geliriz." Kısa bir süre Chuuninlerin planı düşünmesine zaman ayırdı ve "İtirazı olan var mı?" diye sordu bir yandan Shuusui'yi çekip savaş için hazırlanmaya başlarken. "Ve Izumi sakin kendini geriplanda gibi hissetme. Dövüşün başında göz önünde olmaman bize şaşırtma avantajı sağlayacak ve köprüyü yıkman da onlar için çok hoş bir sürprize dönüşecek."

Kızılın siyah ile olan güreşi mağlubiyetle sonlanmıştı.Ayın eşsiz ışığı ise kendini bu uğurda feda etsede elinden birşey gelmiyordu.Toprak hayata aç bir şekilde adımları emiyor suyla olan aşkına kavuşmak için onu kışkırtıyordu...

Shanks ve Mekato köprüye doğru yol almaya başladılar başlarda İzumi de onlarla beraberdi ancak yaptıkları taktik gereği İzumi biraz daha geride kalıp saklanacak ve takım arkadaşlarından kaçabilenleri avlayacaktı.İzumi Köprüye yeterli yakınlıkta olan bir yerde diğerlerinden ayrıldı ve kendine saklanabileceği güzel bir yer aramaya başladı.Shanks ve Mekato ise köprüye doğru yürüdüler.Köprünün detayları gitgide açıklığa kavuşuyor toprağın rengi gecenin karanlığında bile git gide daha çok kızıla boyandığını farkettiriyordu.Büyük ihtimalle göçler sırasında olan çatışmalarda hayatlarını kaybedenler toprağa bu rengi bağşetmişlerdi.Köprüye vardıklarında ileriden hafifçe esen rüzgarın taşıdığı seslerin yaklaştığını duymaya başladılar.Sesler oldukça fazla kişi olduklarını söylüyordu...

Rp Out:
*Kisekinin saklanabileceği yerler;
Minik bir kayanın arkası,
İri çalılar,
Engebeli arazideki çukurlar..

**Mekato ve Shanks köprünün düşmanın geldiği tarafındamı saklanacağınızı yoksa kisekinin olduğu tarafta mı olacağınızı belirtin lütfen...

***Herbiriniz yeterince iyi saklanabilmek için zar atacaksınız.
En az 10 ve üzeri
+3 Geceden gelen avantaj
+2 Shanks için jounin tecrübesinden gelen avantaj
+1 Kiseki ve Mekato için Chuuninlikten gelen avantaj
-5 Düşmanın çok kişi olmasından kaynaklanan dez avantajlar.

Izumi, "Tamam" anlamında başını salladı ve köprüye doğru ilerlemeye başladılar. Yürümeye devam ederken, Izumi etrafında saklanabileceği yer arıyordu. Çalılar, çukurlar, bir kaç kaya... Düşünceli bir şekilde bakındıktan sonra çalıların daha uygun olacağını düşündü. Çalıların yanına gittikten sonra orayı bir kaç dakika inceledi. Burası saklanmak için gayet iyiydi. Daha sonra diğerlerine orada olduğunu belli eder bir biçimde ıslık çaldı ve çalıların arasına girdi. Yere bir dizini koyarak çöktü ve köprüyü izlemeye başladı. Kaçanlar olursa veya köprüyü patlatmak gerekirse devreye o girecekti. Bunun için Gouryuuka iyi iş görecekti. Ancak yaklaşan sesleri duydukça biraz daha tedirgin oluyordu. Sesler çok kişi olduklarına işaretti. Kafasındaki olumsuz düşünceleri uzaklaştırırken, Tsurugi'yi sayasından çıkardı ve hazır bir konumda beklemeye başladı.

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 268 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 33674

'Kiseki Izumi' üyesi bu işi tamamladı : Zar atmak

'20lik Zar' : 10

Akademi Öğrencisi Mesaj Sayısı : 83 Kayıt tarihi : 17/06/09 exp : 18263

Kızın saklandığı yeri belirtmesinin ardından Mekato köprünün kendilerinin olduğu ucunda köprüyü toprağa bağlayan ve arkasında saklanılmak için uygun iki taş sütun gördü.Burada beklerlerse çok ani bir saldırı yapabilirlerdi.Shanks'a sessizce sütunları gösterdikten sonra ilerleyip birinin arkasına geçti ve sırtını sütuna dayayarak hafifçe bir dizinin üstüne çöktü.Sütunun kalınlığı diğer taraftan herhangi bir görünme olasılığına karşı yeterince güvenli görünüyordu ama tedbiri elden bırakmamanın en iyisi olduğunu düşünmüştü.Aynı zamanda savaş taktikleri hakkında düşünüyordu.Su konusunda problemi olmayacaktı.Bu sebeple içi biraz rahattı.Ayrıca Suiton olmasa bile hala Fuuton'u vardı.Ayrıca kız da arkadan destek olacaktı ikisine.Hiç yoktan iyidir dedi kendi kendine.En azından "ona" başvurmak zorunda kalmayacağını tahmin ediyordu.Başını hafifçe sağa sola sallayıp aptal fikirlerinden kurtuldu ve yoğunlaşmaya,kendini dövüşe hazırlamaya başladı.

» Çimen Ülkesinin Suçlularının Yakalanması